Bakarsan görürsün, görürsen anlarsın, anladığın kadar da çözersin...


9 Mart 2010 Salı

Günümüzde Türk Westerling benzeşmesi

Bir yazımda, Makedonya Yörüklerinin Türklüklerini yâdsıma belirtilerinden biri dile getiriliyordu. Bu yazımın başlığını dört sözlü yaparak, bşr başka duruma benzetmeyi düşündüm. Araya güncellikleri bakımından başka konular girdi. Bu yazıyı yazamadım. Eskiden de yazılanlara bakılırsa, Yörüklerin 'Türk olmadıkları' görüşü hep vardı. Bilim adına yapılan hatalar az değilir buralarda. Anlaşılan bu sözüm ona bilimsel görüş gene hortladı.
Konuyla ilgili bir yazı daha olacağından söz ediliyordu.
Yazıyı yazmaya koyulduğumda, bir başka fırsatta aynı bu konuya değindiğimi bir anda hatırladım. Emekli büyükelçilerden Metin İnegöllüoğlu’nun "Asya-Pasifik’te Türk İzleri" kitabını tanıttıktan sonra, bir başka yazımı 'Türk Westerling' diye başladığımı hatırladım. O zaman yazdığımla okuduğum yazı arasındaki benzeşmeyi yakalamak mümkündür.
Tanıtılan kitabın konusu Endonezya’ydı. Kitapta, başından eksik olmayan bir sürü düşmandan kurtuluşu daima Türklerde gören Endonezyalılar arasında, 'Jayobaya' efsanesinden bahsedilmekteydi. Burada ilgimi en çok çeken bu efsaneydi. Efsaneye göre, bir Türk gelecek, onları kurtaracaktı.
Şimdi siz diyeceksiniz ki, Jayobaya ne, Türk Westerling ne! Kitaptan edindiğim bilgileri hemen aktarayım:
"1918 yılında İstanbul’da Rum ana ve Hollandalı babadan bir erkek çocuğu doğar. İsmi Raymond Westerling. Oldukça zeki, haşarı, güçlü, kuvvetli, mahalle kavgalarına filan katılan, liderlik yapan ve çok atak bir çocuk... 1918 yılında doğduğu için, haliyle Osmanlı nüfusuna sahip oluyor ve dolayısıyla R. Westerling Türk nüfusu ile doğmuş oluyor…"
Gayet güzel Türkçe konuşan Westerling Fransızca, İngilizce ve Felemenkçeye de hâkimdir. Bir fırsatta İngiltere’ye gider, orada İngiliz ordusunda özel birliklerde yetiştirilir. Endonezya’da Sukarno başkanlığında 1940-45’ler arasında kurtuluş mücadelesi esnasında, bir yüzbaşı olarak oraları incelerken Jayobaya efsanesini öğrenir. R. Westerling bundan faydalanarak, adamlarını, halka bu Türk’ün geleceğini anlatmakla ve bu konuda onları ikna etmekle görevlendirir. Durum olgunlaşınca Westerling, elindeki ay-yıldızlı pasaportuyla halk arasında kendisinin 'kurtarıcı Türk' yani Jayobaya olduğunu söyler, onları kurtaracağını belirterek. Bir süre sonra mesele anlaşılır. Milli kuvvetler harekete geçip, durumu değiştirir. Ancak bilinen odur ki, kaba kuvvet de kullanmasıyla ün salmış Westerling artık 40 bin kişinin katili olmuştu.
Şimdi Endonezya’dan bize gelelim.
1980’li yılların başında MRT Üsküp Radyosu Türkçe Yayınlar Dairesi’nden iki arkadaşımla daha, görev icabı, Doğu Makedonya’da Türk köylerini geziyorduk. Radoviş’e bağlı köylerden hepsine uğradık. Ancak Buçim köyü bize bir 'Türk Westerling' olayını yaşattı. Röportajlarını yaptığımız köylerden Buçim’de akıl almayacak bir durumla karşılaştık. Buçimlilerin kökeniyle ilgili bilgilerinin olup olmadığına bağlı sorumuzu yanıtlayan daha yaşlı biri şöyle konuştu: "Vallahi biz, dedelerimizin anlattıklarından, kendimizi hep Türk bilirdik. Konya’lardan, oralardan gelmişiz derlerdi. Ama geçenlerde Türkçe konuşan bir kadın geldi. Onun okullu biri olduğu belliydi. Bize, Türk değil, Makedon olduğumuzu söyledi. Siz Potursunuz, Türkler sizi Türkleştirmişler, dedi."
Bu sözler üzere, bizler, 'bilim adına' konuşan bu 'hanımefendinin' buralara geliş gayesinin ne olduğunu Buçimlilere anlayabilecekleri bir dille açıklamaya çalıştık. Tabii bu şahsın oralara uğrayan bir 'Bayan Türk Westerling' olduğunu anlatamazdık! Ama bizler bu fırsatta Doğu Makedonya’da dolaşan 'Westerlinglerin' bulunduğunu öğrendik. Belki konu sadece bununla kalacaktı. Gelgelelim, bir bilimsel toplantıda, iki oturum arası bir 'bilim adamı' ile sohbetimizin konusu Makedonya Yörükleri yani Doğu Makedonya Türkleriydi. Onun, bunlardan çoğunun Türk olmadığını ağzından kaçırması, buralarda bilim adına çalışan "Westerlinglerin" hâlâ bulunduğu sonucuna işaret etti. Daha sonra, bu şahsın öğretmeninin o "Bayan Türk Westerling"in olduğu anlaşıldı!
Okuduğum yazı bana göre bir başka Westerling’in ön adını vermektedir. Üstelik bunların babaları veya dedeleri de ay-yıldızlı pasaport sahipleriydi. Hatta şu anda kendilerini, Türk bilip de kaç Westerling geziyor aramızda? Haberiniz var mı? Benden söylemesi!
Doğru, bilim adına yapılacak oyunlarla bile, onların başarılı olacaklarına inanmak yanlıştır. Ama uyanık olmakta bir sakınca yoktur herhalde. Çünkü su uyur 'Westerlingler' uyumaz!

0 yorum: