Evet, Ustrumca’nın irisi, İris Kumbaracı – Kaya… Hatta Türkçe ilköğrenimin gözbebeği o… Ben İris'in kim olduğunu biliyorum… İnsan hemşerisini bilmez mi? Size de yazayım: En başta o, asırlık okul olan 'Tefeyyüzlü'dür… Sonra 'Y.B. Tito' lisesinin Türkçe sınıflarından mezun oldu. 2007 yılında 'Aziz Kliment Ohridski' Pedagoji Fakültesinde okul öncesi eğitimden mezun oldu. 'Kiril ve Metodiy' Üniversitesinin Felsefe Ana bilim dalında Eğitim Yöneticisi olarak mastıra çalışmasının tez aşamasındadır.
Ustrumca’da son nüfus sayımına göre 3754 Türk yaşıyor. Bu rakam Ustrumca ahalisinin yüzde 6.87’sini oluşturuyor. Türklerse sayılarının 6000 üzerinde olduğunu iddia ediyorlar. Durumlar her nasılsa, yeni nüfus sayımları önümüzde. Onu Nisana bırakalım. Ustrumca’da öğrenime dönelim ve İris Kumbaracı – Kaya ile sohbet edelim:
Genelde Makedonya’da Türkçe öğrenimdeki durum nasıldır sence?
Eğer genel olarak değerlendirirsek Makedonya’daki Türkçe öğrenim her geçen gün daha da ilerliyor ve başarılara imza atıyor. Makedonya’nın neredeyse her tarafında ilerlemeler görülmektedir. İstisnalar da var. Onlarla övünemeyiz. Azdır biliyorum, ama bir değişme sezilmektedir...
İlk sorudan hareketle öğrenimi bölgelere ayırmak gibisinden bir gerek duyuluyor. Öyle değil mi?
Şu anda görülen resim, Doğu Makedonya’da fark eden durumdan ortaya çıkıyor. Doğu ve Batı Makedonya’da Türkçe öğrenim arasında büyük farklar görülmektedir. Batı Makedonya, Doğu Makedonya’dan daha ileridir. Doğuda Türkler daha zor şartlarda öğrenim görüyorlar. Maddi sıkıntılar ön plandadır. Batıda durum farklıdır. Okullar fazladır orada. İmkânlar daha iyidir. Ailelerin bakış açısı farklıdır. Doğu Makedonya’da eskiden ilkokul sınıf dörde kadarmış. Ondan sonra Makedonca okunsa da seviye hala çok düşüktür. Makedonya genelinde ise öğrenimi zorunlu kılındı, ama Doğu Makedonya’da bu olay daha zor gidiyor. Ustrumca’da hala öğrencilerin çok azı devam ediyor okuluna ve genelde devam eden erkeklerdir. Kızlar konusuna gelince maddi bakımdan durumları iyi olan devam ediyor. Bir özellik olarak burada kızlar genç evleniyorlar. Bu Batıda pek görülen bir olay değildir. Orada kızları da okulda görüyoruz. Türk dilinde okulların sayısı fazladır. Bir iki köy ve şehirde sadece ilköğretim okulları vardır. Köylerdeki durum çok daha vahimdir. İştip’te Türkçe ilkokul yok. Etraf köylerde var… Mesela: Radanya köyünde ilkokul 4. sınıfa kadardır. Ondan sonra İstip’e gidiyorlar ve orda Makedonca devam ediyorlar. Valdandova’da durum aynıdır. Şehrin içinde Türkçe yok… Çalıklı köyünde öğrenciler 8. sınıfa kadar Türkçe oyabiliyorlar.
Batı Makedonya’da yasayan Türkler, bu imkanlara daha çok sahiptirler.
Şu anda görülen resim, Doğu Makedonya’da fark eden durumdan ortaya çıkıyor. Doğu ve Batı Makedonya’da Türkçe öğrenim arasında büyük farklar görülmektedir. Batı Makedonya, Doğu Makedonya’dan daha ileridir. Doğuda Türkler daha zor şartlarda öğrenim görüyorlar. Maddi sıkıntılar ön plandadır. Batıda durum farklıdır. Okullar fazladır orada. İmkânlar daha iyidir. Ailelerin bakış açısı farklıdır. Doğu Makedonya’da eskiden ilkokul sınıf dörde kadarmış. Ondan sonra Makedonca okunsa da seviye hala çok düşüktür. Makedonya genelinde ise öğrenimi zorunlu kılındı, ama Doğu Makedonya’da bu olay daha zor gidiyor. Ustrumca’da hala öğrencilerin çok azı devam ediyor okuluna ve genelde devam eden erkeklerdir. Kızlar konusuna gelince maddi bakımdan durumları iyi olan devam ediyor. Bir özellik olarak burada kızlar genç evleniyorlar. Bu Batıda pek görülen bir olay değildir. Orada kızları da okulda görüyoruz. Türk dilinde okulların sayısı fazladır. Bir iki köy ve şehirde sadece ilköğretim okulları vardır. Köylerdeki durum çok daha vahimdir. İştip’te Türkçe ilkokul yok. Etraf köylerde var… Mesela: Radanya köyünde ilkokul 4. sınıfa kadardır. Ondan sonra İstip’e gidiyorlar ve orda Makedonca devam ediyorlar. Valdandova’da durum aynıdır. Şehrin içinde Türkçe yok… Çalıklı köyünde öğrenciler 8. sınıfa kadar Türkçe oyabiliyorlar.
Ustrumca ise tek bir ilkokul var. Burada da Türk öğrencilerin sayıları Makedon çok fazladır. Oysa onlar ve ilkokulu 4. sınıfa kadar Türkçe okurken, 5-8. sınıfa kadar ise Makedonca okutuluyorlar. Burada sebep olarak kadro gösteriliyor. Ama unun üzerine gidilse, çözülmeyecek konu değildir.
Düşünün ben Üsküplüyüm. Üsküp’te anaokulundan başlayarak liseye kadar Türkçe öğrenim gördüm.
Burasıyla kıyaslanamaz bir durum izlenmektedir Üsküp'te! Özellikle bu konuda önem gösterilmeli ve bir çare bulunmalıdır.
SORU: Az daha Doğuda kalalım dilerseniz? Doğu Makedonya'nın başka yerlerine de açılalım…
Doğu Makedonya’da Türklerin yaşadıkları yerlerde genel olarak sorunlar aynıdır. Radoviş için şunu diyebilirim: ilkokul öğrenimi 1. sınıftan 8. sınıfa kadar Türkçedir En önemli olanı oradaki Türklerden maddi durumu iyi olanlar Radoviş’e gidiyor ve orada kendi ana dillerinde öğrenim alıyorlar. Valandova’da ne ilkokul, ne de lise Türkçedir. Oradaki Türkler, Makedonca öğrenim görüyorlar. Sadece Çalıklı köyünde ilkokul 8. sınıfa kadar Türkçedir. Daha sonra öğrenimlerini Makedonca devam ediyorlar. İştip’te de durum Valandova’daki gibidir. Orda da Türkçe öğrenim hiç yoktur. Belediyenin bazı köylerinde öğrenim sadece 4. sınıfa kadar. Tekrarlamak zorundayım: Ustrumca hepsinden daha kötü durumdadır ve daha yavaş ilerlemektedir.
Andıklarınız Makedonya’yı şartlar bakımından aynı göstermiyor göstermiyor. Şartların bir olması gerekmez mi?
Yasa gereğince, Makedonya’nın her yerinde öğrenim eşit şartlar altında olmalıdır.
Bir eğitimci gözüyle baktığımda da, Türkçe öğrenim, her yerde aynı ve eşit olmalıdır. Herkesin aynı haklardan faydalanması gerekmektedir. Doğudaki öğrencinin Batıdaki öğrenciden bir farkı olmamalıdır. Herkese eşit şartlarda öğrenim verilmelidir… Üsküp’teki öğrenci ve Ustrumca’daki öğrenciyle aynı şeyleri okumak zorundadır. O zaman aynı bilgileri edinmeli ve hayatta ilerlemeli. Batı Makedonya’daki öğrencilerin, Doğu Makedonya’daki öğrenciden daha çok şeyi görebilme imkânları vardır Daha çok görsel araçlara sahiplerdir. Üsküp’tekiler tiyatroya bile Türkçe çocuk oyunlarına gidebiliyorlar. Mesela Doğu Makedonya’ya Üsküp’ten tiyatro oyunları geliyordur. Nedir ki, bunlar Makedonca dilindedir. Bir iki kere öğrencilerimle gittim. Onların Makedoncaları zayıf… Anlamaları için tercüme de etim. En azından yılda bir kere bir Türk oyunu gelse, etkisi olur. Doğuda öğrenci kendi köylerinden, şehirlerinden çıkmamışlar. Başka yerlere gitmemiş… Başka güzellikler görmemişler. En büyük sebep maddi durumdur. En azdan günü birlik bir Üsküp gezisi düzenlenmeli… Üsküp’te Türk mekânlarını gezmeleri, görmeleri, bir Türk okulunu ziyaret etmeleri, görmeleri onların gelişiminde büyük bir rol oynayacaktır.
O zaman Makedonya ne yapmalı, Makedonya'da Türkler ne yapmalıyız… Ya da biz Makedonya Türkleri ne yapmalıyız da, Makedonya devleti de yapılması gerekeni yapmak zorunda kalsın?
Çok şeyin yapılması lazım aslında. Doğu Makedonya kalkındırılmalıdır. Eskiden kız çocukları pek okula gönderilmezdi. Bu neredeyse aşılacak… Kız öğrencilerin sayısı Doğu Makedonya’da artmaktadır. Bu gayretle oluyor. Yaklaşımda hata vardır. İstense, Doğu Makedonya Batı Makedonya’dan da daha ileriye gider... Ama istemek gerekir. Önem vermek gerekir… Buradaki halkı bilinçlendirmeliyiz… Onlara öğrenimin hayatta olan önemini göstermeliyiz. Biz halk olarak yapmamız gereken şey, buradaki öğrenimde kademeleri artırmalıyız. Sadece ilkokul 4’e kadar değil, 8. sınıfa kadar yükseltmeliyiz. Onlar, liseyi bile Türkçe okumalıdır. Öğretmenler sorun olamazlar. Kadro bulunabilir. Ders kitaplarının zamanında buraya ulaşması şarttır. Ailelerin de bilinçlendirilmesi gerekir. Onlarda bu yolda eğitilmelidir.
Öğrenim şartlarının düzeltilmesinde gayretler yok mu?
Hiç yok deyemeyiz. Ama az. TİKA aracılığıyla MATÜSITEB çaba harcıyor. TİKA’nın olduğu bilinen yardımlar çok şeyi de kazandırdı bizlere. Bunun arkasında daha fazla durmalıdır sanıyorum. Burada önemli olanı MATÜSİTEB’in Makedonya Eğitim Bakanlığı ile birlikte zamanında ve tam eksiksiz olarak bir işbirliğinde bulunmasıdır. Öte yandan unutulmasın. Biz bu devletin vatandaşlarıyız… Türkler olarak bizler bu devlete vergilerimizi ödemekteyiz. O zaman sorunlarımızla bu devlet ilgilenmelidir
Geçenlerde Makedonya Eğitim bakanı, Devlet bakanı ve MATÜSİTEB kuruluyla sadece on iki dakikalık görüştüğü söylentisini duydum. Bu doğruysa ne yapılmalıdır?
Eğitim sorunları on iki dakikada konuşulacak, tartışılacak ve kararlara varılacak kadar küçük bir mesele değildir. Eğitim bir ülkenin temel direğidir ve eğitim meseleleri daha uzun bir süre konuşulmalı. Orada varılacak kararlar üzere daha çok yatırım yapılmalıdır. Makedonya’nın en ücra kösesine gidip, daha fazla destek verilmelidir. Türk halkı kalkındırılmalıdır. Onlar topluma kazandırılmalıdır. Doğuya daha çok gelinmelidir. Eğitim Bakanlığı ile belediyelerin de işbirliğinin arttırılmasına önem verilmelidir. Her şey TİKA’ya kalmamalıdır.
Doğu Makedonya’yı ve durumunuzu düşünürken acil çözülmesi gereken meseleler var. Bunların çözülmesi konusunda halinizi soran var mı?
Doğu Makedonya’nın halini pek soran yok bence! Olmuş olsaydı bu denli geride kalmazdık. Öğrencilerim soruyorlar: Öğretmenim sen nasıl okudun? Kaç okul okudun? Kaçıncı sınıfa kadar Türkçe okudun? Sonrada devamda gelen sorular neydi? Söyleyeyim: Burada sadece 4. sınıfa kadar ilkokul var? Öğretmenim siz bizi 8. sınıfa kadar okutabilir misiniz? Buna cevap vermekte zorlanıyorum.
Buradan çıkan şey öğrencilerin arasında sevilen öğretmensiniz. 21 Aralık ödülü size de verildi… Ben buna, sizin hak ettiğiniz gözle bakıyorum… Ustrumca gibi bir yerde çalışmak gerçekten kolay olamaz... Bu ödül tarafınızdan nasıl duygularla kabul edildi?
Mesleğimi çok, ama çok seviyorum. Öğretmenlik sevgisi sanırım hem anne, hem baba tarafından ailemin tüm bireylerinin eğitimci olmasından kaynaklanmaktadır. Buna benim ilkokul öğretmenimin katkıları çok büyüktür. Bugünümü onlara borçluyum! Ailemin bireyleri ve öğretmenim olan İsmiye Şaban sayesinde buradayım… Onlardan öğrendiklerimi şimdi kendi öğrencilerime iletiyorum. 4 yıldır buradayım. Burada olmayı kendim seçtim. İyi ki geldim. Öğretmenlik sadece büyük şehirlerde değil, aksine daha küçük yerlerde yapılmalı… Oradaki şartları zorlayarak bir şeyler yapabilmektir istenen. Ustrumca’da ’Mareşal Tito’ Belediye İlköğretim Okulunda dördüncü sınıf öğretmeniyim. Aynı zamanda ‘ABC’ yabancı dil dershanesinde de geçen yıldan itibaren buradaki Türk öğrencilerine ücretsiz Makedonca dersi veriyorum. ‘ABC’ yabacı dil dershanesi ve Ustrumca belediyesinin ortaklasa yaptıkları bir projedir…
Bu yıl 21 Aralık Türkçe eğitim ödülüne layık görülmem beni çok gururlandırdı. Ödül beklenmedik geldi… Okuldaki meslektaşlarımın vermiş oldukları ortak bir karardı. Ödülü alırken çok gururluydum. Hayatım boyunca belki unutamayacağım şey ise, ilkokulda sınıf öğretmenim olan ve kendisini çok sevdiğim ve saydığım İsmiye Şaban öğretmenimle o gün ayni sahnede ve yan yana ödül almaktı… Onun öğrencisiydim… Onun gayretleriyle yetiştim…
Sonunda şunu sorayım: Elinde fırsat olsa, Doğu Makedonya’da neler yapardın?
Elimde fırsat olsa, Doğu Makedonya’da Türk olan her yerde her öğrencinin kendi ana dillerde eğitim almasını sağlardım. Sadece 4. sınıfa kadar değil, öğreniminin kendi ana dillerinde almalarını gerekeni yapardım. Diğer din ve millet mensuplarından farkımız ne ki?
Şu anda görülen resime gelelim?
Doğu Makedonya’da farklı olan durumdan ortaya çıkıyor o! Doğu ve Batı Makedonya’da Türkçe öğrenim arasında büyük farklar görülmektedir. Batı Makedonya, Doğu Makedonya’dan daha ileridir. Doğuda Türkler daha zor şartlarda öğrenim görüyorlar. Maddi sıkıntılar ön plandadır. Batıda durum farklıdır. Okullar fazladır orada. İmkânlar daha iyidir. Ailelerin bakış açısı farklıdır. Doğu Makedonya’da eskiden ilkokul sınıf dörde kadarmış. Ondan sonra Makedonca okunsa da seviye hala çok düşüktür. Makedonya genelinde ise öğrenimi zorunlu kılındı, ama Doğu Makedonya’da bu olay daha zor gidiyor. Ustrumca’da hala öğrencilerin çok azı devam ediyor okuluna ve genelde devam eden erkeklerdir. Kızlar konusuna gelince maddi bakımdan durumları iyi olan devam ediyor. Bir özellik olarak burada kızlar genç evleniyorlar. Bu Batıda pek görülen bir olay değildir. Orada kızları da okulda görüyoruz. Türk dilinde okulların sayısı fazladır. Bir iki köy ve şehirde sadece ilköğretim okulları vardır. Köylerdeki durum çok daha vahimdir. İştip’te Türkçe ilkokul yok. Etraf köylerde var… Mesela: Radanya köyünde ilkokul 4. sınıfa kadardır. Ondan sonra İstip’e gidiyorlar ve orda Makedonca devam ediyorlar. Valdandova’da durum aynıdır. Şehrin içinde Türkçe yok… Çalıklı köyünde öğrenciler 8. sınıfa kadar Türkçe okuyabiliyorlar.
Ustrumca ise tek bir ilkokul var. Burada da Türk öğrencilerin sayıları Makedon çok fazladır. Oysa onlar ve ilkokulu 4. sınıfa kadar Türkçe okurken, 5-8. sınıfa kadar ise Makedonca okutuluyorlar. Burada sebep olarak kadro gösteriliyor. Ama unun üzerine gidilse, çözülmeyecek konu değildir.
Ustrumca ise tek bir ilkokul var. Burada da Türk öğrencilerin sayıları Makedon çok fazladır. Oysa onlar ve ilkokulu 4. sınıfa kadar Türkçe okurken, 5-8. sınıfa kadar ise Makedonca okutuluyorlar. Burada sebep olarak kadro gösteriliyor. Ama unun üzerine gidilse, çözülmeyecek konu değildir.
Düşünün ben Üsküplüyüm. Üsküp’te anaokulundan başlayarak liseye kadar Türkçe öğrenim gördüm.
Burasıyla kıyaslanamaz bir durum izlenmektedir Üsküp'te! Özellikle bu konuda önem gösterilmeli ve bir çare bulunmalıdır.
Az daha Doğuda kalalım dilerseniz? Doğu Makedonya'nın başka yerlerine de açılalım…
Doğu Makedonya’da Türklerin yaşadıkları yerlerde genel olarak sorunlar aynıdır. Radoviş için şunu diyebilirim: ilkokul öğrenimi 1. sınıftan 8. sınıfa kadar Türkçedir En önemli olanı oradaki Türklerden maddi durumu iyi olanlar Radoviş’e gidiyor ve orada kendi ana dillerinde öğrenim alıyorlar. Valandova’da ne ilkokul, ne de lise Türkçedir. Oradaki Türkler, Makedonca öğrenim görüyorlar. Sadece Çalıklı köyünde ilkokul 8. sınıfa kadar Türkçedir. Daha sonra öğrenimlerini Makedonca devam ediyorlar. İştip’te de durum Valandova’daki gibidir. Orda da Türkçe öğrenim hiç yoktur. Belediyenin bazı köylerinde öğrenim sadece 4. sınıfa kadar. Tekrarlamak zorundayım: Ustrumca hepsinden daha kötü durumdadır ve daha yavaş ilerlemektedir.
Andıklarınız Makedonya’yı şartlar bakımından aynı göstermiyor göstermiyor. Şartların bir olması gerekmez mi?
Yasa gereğince, Makedonya’nın her yerinde öğrenim eşit şartlar altında olmalıdır.
Bir eğitimci gözüyle baktığımda da, Türkçe öğrenim, her yerde aynı ve eşit olmalıdır. Herkesin aynı haklardan faydalanması gerekmektedir. Doğudaki öğrencinin Batıdaki öğrenciden bir farkı olmamalıdır. Herkese eşit şartlarda öğrenim verilmelidir… Üsküp’teki öğrenci ve Ustrumca’daki öğrenciyle aynı şeyleri okumak zorundadır. O zaman aynı bilgileri edinmeli ve hayatta ilerlemeli. Batı Makedonya’daki öğrencilerin, Doğu Makedonya’daki öğrenciden daha çok şeyi görebilme imkânları vardır Daha çok görsel araçlara sahiplerdir. Üsküp’tekiler tiyatroya bile Türkçe çocuk oyunlarına gidebiliyorlar. Mesela Doğu Makedonya’ya Üsküp’ten tiyatro oyunları geliyordur. Nedir ki, bunlar Makedonca dilindedir. Bir iki kere öğrencilerimle gittim. Onların Makedoncaları zayıf… Anlamaları için tercüme de etim. En azından yılda bir kere bir Türk oyunu gelse, etkisi olur. Doğuda öğrenci kendi köylerinden, şehirlerinden çıkmamışlar. Başka yerlere gitmemiş… Başka güzellikler görmemişler. En büyük sebep maddi durumdur. En azdan günü birlik bir Üsküp gezisi düzenlenmeli… Üsküp’te Türk mekânlarını gezmeleri, görmeleri, bir Türk okulunu ziyaret etmeleri, görmeleri onların gelişiminde büyük bir rol oynayacaktır.
O zaman Makedonya ne yapmalı, Makedonya'da Türkler ne yapmalıyız… Ya da biz Makedonya Türkleri ne yapmalıyız da, Makedonya devleti de yapılması gerekeni yapmak zorunda kalsın?
Çok şeyin yapılması lazım aslında. Doğu Makedonya kalkındırılmalıdır. Eskiden kız çocukları pek okula gönderilmezdi. Bu neredeyse aşılacak… Kız öğrencilerin sayısı Doğu Makedonya’da artmaktadır. Bu gayretle oluyor. Yaklaşımda hata vardır. İstense, Doğu Makedonya Batı Makedonya’dan da daha ileriye gider... Ama istemek gerekir. Önem vermek gerekir… Buradaki halkı bilinçlendirmeliyiz… Onlara öğrenimin hayatta olan önemini göstermeliyiz. Biz halk olarak yapmamız gereken şey, buradaki öğrenimde kademeleri artırmalıyız. Sadece ilkokul 4’e kadar değil, 8. sınıfa kadar yükseltmeliyiz. Onlar, liseyi bile Türkçe okumalıdır. Öğretmenler sorun olamazlar. Kadro bulunabilir. Ders kitaplarının zamanında buraya ulaşması şarttır. Ailelerin de bilinçlendirilmesi gerekir. Onlarda bu yolda eğitilmelidir.
Öğrenim şartlarının düzeltilmesinde gayretler yok mu?
Hiç yok deyemeyiz. Ama az. TİKA aracılığıyla MATÜSITEB çaba harcıyor. TİKA’nın olduğu bilinen yardımlar çok şeyi de kazandırdı bizlere. Bunun arkasında daha fazla durmalıdır sanıyorum. Burada önemli olanı MATÜSİTEB’in Makedonya Eğitim Bakanlığı ile birlikte zamanında ve tam eksiksiz olarak bir işbirliğinde bulunmasıdır. Öte yandan unutulmasın. Biz bu devletin vatandaşlarıyız… Türkler olarak bizler bu devlete vergilerimizi ödemekteyiz. O zaman sorunlarımızla bu devlet ilgilenmelidir
Geçenlerde Makedonya Eğitim bakanı, Devlet bakanı ve MATÜSİTEB kuruluyla sadece on iki dakikalık görüştüğü söylentisini duydum. Bu doğruysa ne yapılmalıdır?
Eğitim sorunları on iki dakikada konuşulacak, tartışılacak ve kararlara varılacak kadar küçük bir mesele değildir. Eğitim bir ülkenin temel direğidir ve eğitim meseleleri daha uzun bir süre konuşulmalı. Orada varılacak kararlar üzere daha çok yatırım yapılmalıdır. Makedonya’nın en ücra kösesine gidip, daha fazla destek verilmelidir. Türk halkı kalkındırılmalıdır. Onlar topluma kazandırılmalıdır. Doğuya daha çok gelinmelidir. Eğitim Bakanlığı ile belediyelerin de işbirliğinin arttırılmasına önem verilmelidir. Her şey TİKA’ya kalmamalıdır.
Doğu Makedonya’yı ve durumunuzu düşünürken acil çözülmesi gereken meseleler var. Bunların çözülmesi konusunda halinizi soran var mı?
Doğu Makedonya’nın halini pek soran yok bence! Olmuş olsaydı bu denli geride kalmazdık. Öğrencilerim soruyorlar: Öğretmenim sen nasıl okudun? Kaç okul okudun? Kaçıncı sınıfa kadar Türkçe okudun? Sonrada devamda gelen sorular neydi? Söyleyeyim: Burada sadece 4. sınıfa kadar ilkokul var? Öğretmenim siz bizi 8. sınıfa kadar okutabilir misiniz? Buna cevap vermekte zorlanıyorum.
Buradan çıkan şey öğrencilerin arasında sevilen öğretmensiniz. 21 Aralık ödülü size de verildi… Ben buna, sizin hak ettiğiniz gözle bakıyorum… Ustrumca gibi bir yerde çalışmak gerçekten kolay olamaz... Bu ödül tarafınızdan nasıl duygularla kabul edildi?
Mesleğimi çok, ama çok seviyorum. Öğretmenlik sevgisi sanırım hem anne, hem baba tarafından ailemin tüm bireylerinin eğitimci olmasından kaynaklanmaktadır. Buna benim ilkokul öğretmenimin katkıları çok büyüktür. Bugünümü onlara borçluyum! Ailemin bireyleri ve öğretmenim olan İsmiye Şaban sayesinde buradayım… Onlardan öğrendiklerimi şimdi kendi öğrencilerime iletiyorum. 4 yıldır buradayım. Burada olmayı kendim seçtim. İyi ki geldim. Öğretmenlik sadece büyük şehirlerde değil, aksine daha küçük yerlerde yapılmalı… Oradaki şartları zorlayarak bir şeyler yapabilmektir istenen. Ustrumca’da ’Mareşal Tito’ Belediye İlköğretim Okulunda dördüncü sınıf öğretmeniyim. Aynı zamanda ‘ABC’ yabancı dil dershanesinde de geçen yıldan itibaren buradaki Türk öğrencilerine ücretsiz Makedonca dersi veriyorum. ‘ABC’ yabacı dil dershanesi ve Ustrumca belediyesinin ortaklasa yaptıkları bir projedir…
Bu yıl 21 Aralık Türkçe eğitim ödülüne layık görülmem beni çok gururlandırdı. Ödül beklenmedik geldi… Okuldaki meslektaşlarımın vermiş oldukları ortak bir karardı. Ödülü alırken çok gururluydum. Hayatım boyunca belki unutamayacağım şey ise, ilkokulda sınıf öğretmenim olan ve kendisini çok sevdiğim ve saydığım İsmiye Şaban öğretmenimle o gün ayni sahnede ve yan yana ödül almaktı… Onun öğrencisiydim… Onun gayretleriyle yetiştim…
Sonunda şunu sorayım: Elinde fırsat olsa, Doğu Makedonya’da neler yapardın?
Elimde fırsat olsa, Doğu Makedonya’da Türk olan her yerde her öğrencinin kendi ana dillerde eğitim almasını sağlardım. Sadece 4. sınıfa kadar değil, öğreniminin kendi ana dillerinde almalarını gerekeni yapardım. Diğer din ve millet mensuplarından farkımız ne ki?
***
***
İris Kumbaracı-Kaya azimli, istekli ve dürüst bir öğretmen. Onun diledikleri bizim de dileğimiz. Umarız onlar gerçekleşir!
1 yorum:
sayin avni engullu sozlerime nasil baslayacagimi bilmiyorum,su anda bu yazinizi okuduktan sonra kizarak ve sinir icinde bir iki cujle yazmak isterim,eger bazi yerde yanlsi yaptiysam affiniza siginirim.Neden turkler azaliyor,parcalaniyor,kimse bunlari gormezlikten neden geliyor.Artik bicak kemige dayandi Turk'luk elden gidiyor bunu gore gore kimse bir sey yapmiyor,bizde daglarmi cikmaliyis yoksa protestoalr mi duzenlemeliyiz? ne yapmamiz gerekir.Burdan tum turk partilerine ve sivil teskilatlarina seslenmek istiyorum.Turk luk son zamanlardas cok buyuk bir hevesle artmaya baslamiz gencler turk luk icin ates gibi yaniyor fakat bazilari bu atesin ustune su dokuyorlar neden? su anda makedonyada cok guclu Turk ler var ama bir oneder cikmasi lazim tarafsiz olsun sonra o onder miknatsi gibi digerlerini ceker saygilariam en kisa zamanda sizinle gorusmek uzere allaha emanet olun
Yorum Gönder